Sağlık

“2 cm’den büyük taşlar ameliyat sebebidir”

Ameliyatla bitirmeli miyiz yoksa ameliyatsız saklamalı mıyız?

Safra kesesinin alınması da karaciğer, safra yolları ve pankreas cerrahisi alanında karmaşık ameliyatların bir modülüdür. Karmaşık ve zorlu bir ameliyattan sonra hasta yakınlarının ilk sorusu safra kesesinin alınıp alınmadığı oluyor. Safra kesesi pahasına haberler yüksek; safra kesesini, yol açabileceği sorunları, alınması gerekebileceğini herkes bilir… Bir diğer sık ​​sorulan soru da “safra kesesini değil de sadece taşları alsak olur mu?” ya da “İlaç versen taşlar erimez mi?”

Böbrek taşları kırılarak tedavi edilir, neden safra kesesi taşlarını da kırmıyorsunuz?

Toplumsal farkındalığı yüksek olan bu safra kesesi sorununu biraz sadeleştirmeye ihtiyaç var. Safra taşları, tahmin edebileceğiniz gibi yaygın bir sorundur. Genel cerrahi pratiğinde en sık yapılan ameliyatlar listesinde ilk sıralardan hiç ayrılmıyor.

Safra kesesi taşı veya taşı olan herkes ameliyat olur mu? Hayır hayır. Birden fazla kişinin bu durumdan haberi yoktur. Bir şikayete neden olduğunda acil serviste sıklıkla şiddetli karın ağrısı, bulantı, kusma ve ateş gibi şikayetlerle saptanır ve bu hastalar ameliyatla tedavi edilir. Çünkü safra kesesi taşları şikayetlere neden olmuştur. Aslında hasta da ağrı nedeniyle ameliyatı kabul eder ve benzer bir şikayeti bir daha yaşamak istemez.

Sorun daha çok tesadüfen saptanan safra taşlarındadır. Başka bir nedenle yapılan ultrasonografide safra taşı saptandığında farklı görüşler ortaya çıkabilmektedir. Bir doktor mutlaka ameliyat önerirken, bir başkası takip edilebilir diyebilir. Öncelikle şunu belirteyim: Safra kesesinin sorunlu bir safra taşı nedeniyle ameliyatla alınması bir kayıp sayılamaz. Çünkü işlevini artık yerine getiremeyen bir safra kesesinin alınması bir kayıp değildir. Şikayeti olmayan hastalarda bu konu tartışma konusudur. Elbette bu karmaşadan kurtulmanın bilimsel bir yolu var. Şikayeti olmayan hastalarda safra taşlarının boyutu önem kazanmaktadır.

· Milimetre büyüklüğünde taşların varlığında bu taşlar safra kesesinden safra yollarına düşerek pankreatit ve sarılığa neden olabilir. Bu nedenle milimetrik safra kesesi taşı olan hastalarda herhangi bir şikayeti olmasa bile ameliyat önerilir.

Öte yandan 2 cm’yi aşan safra taşları ise büyük olmaları nedeniyle farklı sorunlara yol açabileceğinden yeniden ameliyat edilmesi önerilir. Safra kesesinin karaciğerin altında, duodenumun üzerinde, kalın bağırsağın arkasında olması, büyük taşların çevre organlarda sorun oluşturma riskinden dolayı ameliyat önerilir.

· Milimetrik taşlar ve iri taşların ortasındaki küme, nerede yaşadıkları gibi parametrelerle komorbiditeleri değerlendirilerek takip edilebilir. Örneğin kalp kapağı değiştirilen ve kan sulandırıcı kullanan bir hastada safra kesesinde taş saptanırsa, acil bir operasyon gerekmesi halinde medikal riskin yüksek olabileceği düşünülerek operasyon planlanabilir. şikayet yok.

Şikayetlerin safra kesesinden kaynaklandığını kesin olarak anlamak mümkün müdür?

Evet, safra taşlarından kaynaklandığı açıkça belli olan bazı şikayetler var. Örneğin karnın sağ üst bölgesinde sağ omuza yayılan bir ağrı ve yapılan muayenede karnın sağ üst bölgesinde hassasiyet saptanması sorunun safra kesesinden kaynaklandığını şüphesiz gösterir. Şüpheli durumlarda ultrasonografide safra kesesi duvar kalınlığının artması tekrarlayan safra kesesi ataklarını düşündürür. Karnın orta-üst bölgesindeki ağrı ve gaz şikayetleri kafa karıştırmaktadır.

Safra kesesinden kaynaklanan bazı şikayetler, mide ve duodenum kaynaklı şikayetlerle karıştırılabilir. Bu gibi durumlarda hastanın detaylı değerlendirilmesi ve gerekirse endoskopi ile midenin incelenmesi bu karışıklığın netleşmesine yardımcı olur. Safra kesesinde her taş saptanan bir hastanın safra kesesinin olağan şüpheli olarak ameliyatla alınması, ameliyattan sonra hastaların %34’ünde şikayetlerin devam etmesi ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle ameliyat olması gereken hastalar dışında tüm hastaların yukarıda anlatılan taş özelliklerinden dolayı herhangi bir şikayeti olmasa dahi detaylı değerlendirilmesi hastanın ameliyat sonrası şikayetlerinin düzelmesinde anahtar rol oynar.

Beslenme ve genetik gibi pek çok faktörün rol oynadığı bir süreçte safra taşı oluşumunu engelleyen bir diyet tarif edilmez. Kolesterolü yüksek olan hastalarda kolesterol düşürücü tedavi ne yazık ki taşların düşmesi ile sonuçlanmamaktadır. Safra kesesi bir depolama organıdır. Karaciğerde üretilen safrayı depolar, yemekten sonra besinlerin mideden duodenuma geçişini uyararak kasılır ve safranın sindirim için duodenuma boşaltılmasını sağlar. Safra taşı olan hastaların ağır bir yemek ya da çok yağlı kızarmış yiyecekler tükettikten sonra sorun yaşamalarının nedeni, yiyeceklerin çok yağlı olması ve safra kesesinin daha şiddetli kasılmasına neden olmasıdır. Sorun bu kasılma sırasında mesanedeki taş veya taşların safra kesesi kanalının tıkanmasına neden olması ve safra kesesinin iç basıncının artmasından dolayı ağrı hissedilmesidir. Safra taşı şikayeti olan hastalar beslenmeye dikkat ettiklerinde bu sistemle şikayetleri azalmaktadır.

Ancak hemen aklınıza gelen soruyu söyleyip cevaplayayım; yani “Yağsız beslensek safra taşlarımıza sorun çıkarmadan ameliyatsız tedavi olmaz mıyız?” Maalesef yapmayacaksın. Çünkü mesanedeki taşlar birdenbire safra kesesi krizine neden olabilir.

Özetlemem gerekiyor;

· Şikayetlere neden olan safra kesesi taşları varlığında mutlaka ameliyat yapılmalıdır.

Herhangi bir şikayete yol açmasa bile milimetrik taşlar ve 2 cm’den büyük taşlar ameliyat sebebidir.

· Diğer tüm durumlar, hastanın ek hastalıkları ve sağlık hizmetlerine erişimi dikkate alınarak tedavi edilmelidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu