Fenerbahçe Yüksek Divan Divan Toplantısı Kalamış Faruk Ilgaz Tesisleri’nde devam ediyor.
Gündem maddelerinin okunması ve oylanmasıyla başlayan toplantıda ilk konuşmayı Fenerbahçe Yüksek Divan Divan Başkanı Uğur Dündar yaptı.
Siyasi bir kişilik olmadığını kaydeden Dündar, “İnsanlar kendi coğrafyalarını, cinsiyetlerini, ırklarını, anne babalarını seçemezler. Alacakları eğitim bile şartlara göre değişir, dolayısıyla dostluklar daralan tercihlerin sonucudur. Ancak kadrolar, Desteklemeleri bir zorunluluk değil, tercih meselesi” diye konuştu.”Çocukluktan itibaren kimisi rengi sever, kimisi yıldız futbolcuyu sever, dolayısıyla o grubun isteyerek taraftarı olur. Bana gelince, Fenerbahçe’nin bağımsızlık ruhunu sevdim. İstanbul işgal edildiğinde kulüp binasının önündeki kayıkhaneden kara nakliyecinin vatanseverliği ve kararlılığı hoşuma gitti. Boyun eğmez Fenerbahçe’nin karakterini ve dayanıklılığını sevdim. Milletimize umut aşılamak için General Harrington ödülünü sevdim. Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal’in kulüp günlüğüne bıraktığı bir çift mavi göze bayıldım. Camiamızı tesis, bina, demirbaş ve skordan başka bir şey olarak görmeyenlerin şanı. Günlük işlerinde Fenerbahçe’yi kullanmaya çalışanlar, benim siyasi bir insan olduğumu iddia ediyorlar. Bu argüman kullanılarak milletimizin hafızalarında yer etmiş ismim lekelenmeye çalışılmaktadır.”
“Bu akın bugünün sorunu değil, yakın tarihi bilen her Fenerbahçe taraftarı bu mekanizmanın nereden kurulduğunu, taşın nereden geldiğini çok iyi biliyor. Fenerbahçe’nin ruhu boyunduruğa uygun değil, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi; Hiçbir zaman olmadı ve olmayacak.Siyasi partiyim.Şahıs değilim,hiçbir siyasi partiye mensup değilim.Milletvekili ve belediye başkanı olmayı hiç düşünmedim.Ben emeği geçen Uğur Dündar. Türkiye’de objektif haberciliğin yerleşmesi adına yıllardır yapılan tüm anketlerde en güvenilir kişi olarak seçilmiş ve halkımızın teveccühünü kazanmış, bakanlığa, başbakanlığa ve muhtemelen cumhurbaşkanlığına kapı açacaktır. Ben Uğur Dündar, her türlü siyasi önerileri reddeden, halkın gerçekleri öğrenmek için çıktığı meşakkatli yolda yılmadan yürüyen, İktidarı da muhalefeti de yeri geldiğinde eleştirdim, bakmadan yapılan bütün güzel şeyleri alkışlarım. kimin imzası. Çünkü başka bir Türkiye olmadığına yürekten inanıyorum. Hepinizin bildiği gibi Yönetim Kurulu’nda bazı kasıtlı olaylar oluyor. Olağan Mali Genel Kurul beni seçmedi. Fenerbahçe ruhunu içselleştiren ve bu uğurda bedel ödeyen Yüce Divan’ın akil üyeleri beni seçti. Verilecek bir hesap varsa ben size buradan veririm. Divan Toplantısına Başkanımız Ali Koç ile birlikte katılmamıza rağmen can güvenliğimizin sağlanamadığı söylendi. Mücadeleci ruhuna, kararlılığına, kararlılığına ve cüretkarlığına rağmen bizzat tanık olduğum liderin de bir açıklaması olacaktır ama kendi adıma şunu söyleyebilirim; O sözlerin süreksiz bir rahatsızlıkla istem dışı söylendiğine, amacını aşan sözler olduğuna, slip-i lisan olduğuna inanmak istiyorum. Her gecenin bir sabahı olmadığını en iyi bilenlerdenim. Hayatı mafyalarla, umut tacirleriyle, ölüm çeteleriyle, hırsızlarla, hortumcularla geçen, tehdit edilen, ceketinin altında tabanca kabzası gösterilen, onurlu bir yaşamla adından söz ettiren Uğur Dündar; Canını Allah’a borçlu, emanetini almak isteyen o yiğit baba az kalsın çıksın, ben buradayım, meydan okumayı bekliyorum. Yüce Divan Divan Lideri olarak beni seçtiğiniz için teşekkür ederim. Güçlü bir aile olduğumuzu bize her zaman hatırlattınız, hepinize teşekkür ederim.”
– Arslancan
